Piknik sepetiyle tetiklenen yaratıcılık!
Yaratıcılık nedir hiç düşündün mü? Düşünmediysen sen de esamelerinin varlığından habersizsin ama sana şöyle diyeyim. Sen eğer yaratıcı bir zihni benimle paylaşmıyor olsan şu an burada bunları okuyor veya beni anlıyor olmazdın. Hayatta hep kendimi biraz farklı hissettim, bazen şansım bazen de lanetim oldu bu durum. Lehime kullanmak için hep çabaladım bunu. Şu an o dokunduğun sepet var ya; işte o benim farklılığımı ortaya koyma biçemim. Yaratıcı zekamı, zihnimde canlananı gerçeğe döküşüm işte orada. Ben inandım ki mutluluk bi’sepete ancak bu kadar sığdırılabilirdi. Paylaşmalıydık, değişen dünya düzeninde birçok şey paylaşmalıydık. Bu da o özel deneyimdi, ben senin an’ın güzelleşsin istiyordum. Sen yalnızca gülümserken ben artık dişlerini görelim istiyordum. Doğallığın, deneyimin öne çıktığı bu çağa bir adım daha yaklaşalım ve bunu keyifle yapalım diliyordum. Sence de yeterince bayık bakmadık mı birbirimize, sen de insanların arasına o ilk çıkışında benim kadar zorlandın mı? Biraz doğaya kavuşmak bizi hem de insanlarla bir araya getirecekse o sepet belki de senin amacındansa aracın olsun. Sizi birbirinize yakınlaştırır ve unutulmaz anılarınıza sebebiyet verirken bir de hayatın başka bir tadını duyumsatsın size. Mutluluğun katmanlarını belirleriz belki ben küçük bir picnic store açtığım zaman. Nasıl minik dondurmacılar var ise ben tüm dünya parkları kenarında herkesi mutlu eden picnic storeların yaratıcısı olacağım.